Sarah Paul’u aramak istiyor ancak onun telefon numarasını bilmediği için arayamıyor. Sarah: If I knew his number, I would phone him. If I knew his number = Onun numarasını bilseydim. Sarah durumu hayal ediyor, gerçekte olan ise Sarah numarayı bilmiyor. If + past kullanarak bir durumu hayal ettiğinizde anlam present’tır. Tom would read more if he had more time. = he doesn’t have much time If I didn’t want to go to the party, I wouldn’t go. = I want to go Wish’i de benzer şekilde kullanırız. Umduğumuz gibi olmayan bir şeyi söylerken wish kullanırız. I wish I knew Paul’s phone number. = I don’t know it and I regret this (keşke Paul’un numarasını bilsem) Do you ever wish you could fly? = you can’t fly (hiç uçmayı istedin mi) It’s very crowded here. I wish there weren’t so many people. = there are a lot of people (çok fazla kişinin olmamasını istedim) I wish I didn’t have to work tomorrow, but unfortunately do. (yarın çalışmamayı isterdim) If ve wish’ten sonra bu kullanımda were yerine was kullanılır. If I were you, I wouldn’t buy that coat. = yerinde olsam I wish Carol were here = Carol’un burda olmasını isterdim Bazen wish … would şeklinde kullanım mümkündür. I wish you would listen.